Hüseyin Ekmekçi

12 Punto 14 Punto 16 Punto 18 Punto
Hüseyin Ekmekçi

Felaketin merkezi Erciş 29.10.2011

29 Ekim 2011 Cumartesi Saat 12:48

Erciş’e gittik hemen... Herkesin dilinde Erciş...
Depremde çok sayıda apartman yerle bir oldu... Pazar günü yaşandı deprem...
Kimine göre büyük şans pazar olması. Havanın da güzelliğini fırsat bilenler, soluğu piknik alanlarında almış.
Bu nedenle ölü sayısı daha az olmuş diyor Ercişliler...
Herkes orada...
Felaketin merkezi Erciş çünkü...
Sadece bir apartmandan 30 kişi ölü çıkarıldı.
Her yıkıntı aslında bin umut demek.
Binlerce Ercişli sokakta...
Bir umut bekliyorlar yıkıntıların başında.
Analar gözü yaşlı
Her yıkıntının yanı başında çadırlar... Derme çatma...
“Anne gidin buradan” diyor görevli.
Gözü yaşlı kadın, “Asla, yavrumu bekliyorum beş gündür” diyor.
Derme çatma bir çadırın içinde beş kadın.
Karşıda yıkılan bir apartman...
Beş katlı apartman sadece bir kat gibi duruyor.
Beş kadın, yıkık altından çıkacak bir “nefese” neredeyse ömrünü verecek.
Ercişlilerin tümü sokakta...
Hepsinin gözü kulağı, yıkıntının altından çıkacak “atan bir kalp” sesinde...
“Bu adamlar cennetlik”
Kurtarma ekiplerini izliyoruz.
Nakış nakış işliyorlar yıkıntı alanını.
Bir tarafta dozer kepçesi ile yıkıntıları hafif hafif alıyor...
Kimisinin elinde kesici, kimisinin elinde de delici bir alet.
Yıkıntının arasında bir delik beliriyor.
O delik umut demek...
Başlıyor bir bağırma:
“Orda kimse yok mu?”
Bir anda sokakta ses kesiliyor.
O yıkıntının arasından birisi “yardım edin” dese...
Neler vermez ki kurtarma görevlileri...
Sesleniyor...
Bir daha...
Bir daha...
Ses yok...
İşte bu felaket demek...
Canlı sesi yoksa...
İşte bu “ölüm” demek...
Orada canlı yoksa ölü var demek...
Ölüler var demek...
Nasıl da canhıraş çalışıyor kurtarma ekipleri...
İzliyoruz...
Başaran Düzgün ağlamaklı, mırıldanıyor: “Bu adamlar tam cennetlik. Çok önemli yaptıkları iş...”
Kucak kucağa ölüler
Erciş’te enkazların altından kucak kucağa yatmış anne-oğul ölü çıkıyor...
Herkes ağlıyor.
Kaybedilen bir can, bütün Erciş’in canını yakıyor...
Yüzlerce ölü, Erciş için felaket demek. Moralman çökmüş bir ilçe…
Analar-yavrular enkaz altından kucak kucağa çıkıyor, ölü...
Erciş ölülerini gömerken toprağa...
Acı kat be kat büyüyor...


“Al lan yardımını git”
Van’da tam bir kaos var.
Herkes yardıma koşmuş... Van halkı büyük bir misafirperverlik gösteriyor.
Van Havaalanı’ndayız.
Saat 11.20’de Van’dan uçağa bineceğiz.
12.30’da Ankara’da olacağız ve saat 14.00 uçağıyla da da Ercan’a geleceğiz.
Ama Van Havaalanı ana baba günü...
Uçağımız 12.40’ta kalkabiliyor ancak...
Çaresiz beklerken biz...
İki tane kravatlı beyefendi, vaazının çıktığı kadar bağırıyor alanda:
“Ulen biz Van’a yardım getirdik. Dağıttık... Şimdi nasıl bizi alanda bekletirsiniz?..”
Yüzü yere eğik, depremde evini kaybetmiş bir amca...
Kızı gelmiş, kendisini alıp Van’dan, Ankara’daki evinde barındıracak.
Amca, “Ulen biz size yardım getirdik” diyen beyefendiye yükleniyor:
“Ayıp ayıp... Biz senden sadaka mı istedik... Al lan yardımını giderken geri götür...”
Van’ın tek yüzü oluk oluk akan yardım değil...
Bir de olayın siyasi yansımaları var. Onu da daha sonra irdeleyeceğiz... Ama siz bu amcanın tepkisini unutmayın

Bu yazı toplam 15797 defa okunmuştur
YORUMLAR
Bu Makaleye Yorum Yapılmamış.
KIBRIS GÜNDEMİ
Tüm Hakları Saklıdır © 2008 - 2021 | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Mail : | Yazılım: Doğru Ajans