Libyaya başlatılan saldırılara Kktc siyaseti tepki gösterdi

Libya’da 42 yıllık diktatör Kaddafi’nin zulmüne karşı ayaklanan halkın demokrasi talebine ‘yardım edileceği’ gerekçesiyle Uluslararası Koalisyon tarafından başlatılan askeri müdahaleye, KKTC siyasileri sert tepki gösterdi.
ABD savaş gemilerinin füze fırlatarak, İngiltere, Kanada ve Fransa’nın ise, Kaddafi güçlerine karşı uçaklarla bomba yağdırması, tüm dünyanın ilgisini Libya’ya çevirdi.
Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi kararının ardından başlatılan askeri müdahalenin kara harekatına dönüşmesi halinde akacak kanın daha da artmasından endişe edilirken, bu gelişmeler, KKTC’deki siyasiler tarafından da endişeyle izleniyor.
Cumhuriyet Meclisi’nde temsil edilen siyasi partiler, Libya’ya yönelik BM müdahalesini kabul edilemez bularak bunun sona ermesi temennisinde bulundu.
Ulusal Birlik Partisi (UBP) Genel Başkanı ve Başbakan İrsen Küçük, Akdeniz’de yeni bir Irak olayının yaşanmasından endişe ettiklerini belirterek, “Temennimiz, masum Libya halkı korunacak diye başka emellere hizmet edilmiş olmasın” dedi.
Cumhuriyetçi Türk Partisi-Birleşik Güçler (CTP-BG) Genel Sekreteri Kutlay Erk, Libya’ya yapılan müdahaleyi BM çatısı altında dahi olsa doğru bulmadıklarını ifade ederek, yaşananın bir savaş olduğunu vurguladı.
Toplumcu Demokrasi Partisi (TDP) Genel Başkanı Mehmet Çakıcı, Kaddafi’nin Libya halkına yaptıkları kadar batının bu ülkeye askeri müdahalede bulunmasını da “insanlık dramı” olarak niteledi ve yaşananları tasvip etmenin mümkün olmadığını kaydetti.
Demokrat Parti (DP) Genel Sekreteri Bengü Şonya da Libya’daki son gelişmeleri “Demokrasi bahanesinin yükseldiği en son istismar noktası” sözleriyle değerlendirdi.
Özgürlük ve Reform Partisi (ÖRP) Başkan Yardımcısı Mustafa Gökmen ise Libya’daki askeri müdahalenin karaya sıçramasından büyük endişe duyarak, “Dilerim ikinci Irak olmaz” dedi.
UBP, CTP-BG, TDP, DP ve ÖRP yetkilileri, Libya’daki sıcak saatleri KIBRIS’a değerlendirdi.

Küçük: İkinci Irak olayı yaşanmasın

UBP Genel Başkanı ve Başbakan İrsen Küçük, Libya’daki son gelişmelerden endişe duyduklarını ifade ederek, ikinci bir Irak olayının yaşanmasını arzulamadıklarını bildirdi.
Küçük, Libya’da, önceki akşamdan beri insanların can kaybıyla sonuçlanacak bir sürecin başladığına işaret ederek, “Libya’daki sivil halkı korumak amacı gerekçe gösterilerek bu ülke bombalanmıştır. Temennimiz, bu müdahalenin, masum halk korunacak diye başka emellere hizmet etmiş olmamasıdır” şeklinde konuştu.
Akdeniz’de yeni bir Irak olayının yaşanmasını istemediklerine dikkat çeken Başbakan Küçük, sağduyunun bir an önce galip gelerek bu süreçte masum insanların hayatlarını kaybetmemesi temennisinde bulundu
Başbakan Küçük, Kaddafi’nin tutumunu tasvip etmediklerini ancak bu yöndeki tüm diplomatik girişimlerin de sonuçlandığının görülmediğini anlatarak, yaşanan sürecin kabul edilemez olduğunu vurguladı.
Güney Kıbrıs’taki İngiliz Üsleri’nin de bu amaçla kullanıldığına ilişkin haberlerin anımsatılması üzerine Başbakan İrsen Küçük, şunları kaydetti:
“İngiliz üslerinin kullanılması yanlıştır. İngiltere bu konuda rol alacaksa, kendi donanmasını ve kendi imkanlarını kullansın.
Kıbrıs’ın, bir Müslüman ülkenin halkına karşı saldırı merkezi durumuna sokulmaması lazım. Kıbrıs’taki üslerin Ortadoğu’da bu tür amaçlar için kullanılması, üslerin amacını da saptırmaktır.
Bu olayların son bulmasını temenni ediyorum.”

Erk: Bu bir savaştır

CTP-BG Genel Sekreteri Kutlay Erk, Libya’daki askeri müdahalenin “BM çalışması” adı altında yapılmış olsa dahi bunu doğru bulmadıklarını söyledi.
BM Genel Sekreteri Kofi Annan döneminde, charterlara yapılan bir ilaveyle, bir ülkenin kendi halkını “kıracak” şekilde saldırıda bulunması halinde BM’nin taraf olabileceğini anımsatan Kutlay Erk, “Bu değişiklik, 1963 yılında yapılmış olsaydı, BM Kıbrıs’a da müdahale edecekti” yorumunda bulundu.
Kutlay Erk, BM’nin böyle bir yetkiye sahip olsa dahi Libya’ya saldırısının doğru olmadığına dikkat çekerek, bir ülkenin içişlerine böyle bir müdahalenin kabul edilemez olduğunu belirtti.
“Aynı BM, Suudi Arabistan’a karşı ne yapacak?” diye soran CTP-BG Genel Sekreteri Erk, bu açıdan tereddütler yaşadıklarını söyledi ve şöyle devam etti:
“Amaç, Kaddafi’yi izole etmek, Libya’nın başından alıp, uluslararası emperyalistlerin petrol tröstlerine bağlı yeni bir yönetimi işbaşına getirmek.
Bu yaşananlar doğrudan bir savaştır. Afganistan ve Irak’a müdahale gibi bir savaştır. Bunu doğru bulmak mümkün değildir.”
Erk, Kıbrıs’taki İngiliz Üsleri’nin de bu amaç için kullanılmasının yanlış olduğunu belirterek, “Üslerin burada bulunma nedenine aykırıdır. İngilizlerin kendilerine yönelik bir saldırı anında savunma amaçları için kullanılması gerekir. İngiltere’nin burayı açması, bir sıçrama tahtası gibi kullanması yanlıştır” şeklinde konuştu.
Erk, buna karşılık verecek bir ülkenin İngiliz Üsleri’ne saldıracak olması halinde Kıbrıs’ı sıcak bir çatışmaya sokabilecek tehlike oluşturduğunu vurguladı.

Çakıcı: İnsanlık dramı durmalı

TDP Genel Başkanı Mehmet Çakıcı, Libya’da yaşananların üzüntü verici olduğunu belirterek, Kaddafi’nin Libya halkına yaptıkları kadar batının bu ülkeye askeri müdahalede bulunmasını da “insanlık dramı” olarak niteledi.
Kaddafi’nin, bir diktatör olarak Libya’da insanlık dramına neden olduğunu, batının da askeri yönteme başvurmasıyla aynı akıbete yol açtığının altını çizen Çakıcı, “Burada halk iradesine gidilmek gerekirdi. Bir yanlış, başka bir yanlışla düzeltilmeye çalışılıyor” dedi.
“Bu insanlık dramının durması lazım. Demokrasinin tesis edilmesi gerekir” diyen Mehmet Çakıcı, tek çözüm yolunun halk iradesi olduğunu, bu yöntemle şekillenecek bir yapının oluşturulması gerektiğini vurguladı.
Kıbrıs’taki İngiliz Üsleri’nin kullanılması konusunu da değerlendiren Çakıcı, bunun, Kıbrıs’taki çözümsüzlüğün bir başka göstergesi olduğunun altını çizdi.
İngiliz Üsleri’nin, Ortadoğu’ya yönelik bu tür operasyonların mekanı haline getirildiğini anlatan TDP Genel Başkanı Mehmet Çakıcı, bu hususun da Kıbrıs’taki çözümsüzlüğü tetikleyen unsurlardan biri olduğuna dikkat çekti.

Şonya: En son istismar noktası

DP Genel Sekreteri Bengü Şonya, KIBRIS’a kendi görüşlerini paylaşarak, Libya’daki sıcak gelişmeleri, “Demokrasi bahanesinin yükseldiği en son istismar noktası” sözleriyle değerlendirdi.
Şonya, Afganistan, Pakistan, Irak, Mısır, Tunus, Libya ve Sudan gibi ülkelerde bir yangın görüldüğüne işaret ederek, bu ülkelerin tümünün de Müslüman olduğuna dikkat çekti.
Bengü Şonya, şöyle konuştu:
“Libya’da kendi halkı arasında diktatör Kaddafi arasındaki karışıklığı bahane edip de ne hakla uçakla bombalıyor, denizden füzelerle vuruyorlar. Irak’a da aynısını yaptılar. Libya halkını kurtarmak için gidildi demek bence saçma. Libya’ya atılan her bombanın ve füzenin fiyatı Libya’dan istenecek. Bu rakam ne olur bilemem ama mutlaka istenecek.”
Gelinen aşamada uluslararası camiadan BM’nin rolünün sorgulanmasını isteyen Bengü Şonya, bu davranışla, hiçbir ülkenin güvende olmadığının ortaya çıktığını kaydetti.
DP Genel Sekreteri Şonya, İngiliz Üsleri’nin Libya’nın bombalanması amacıyla kullanılmasına da tepki göstererek, “KKTC’den fazla Rum Yönetimi’nin buna ses çıkarması lazım. O üsler, Ortadoğu’yla ilgilidir. Kıbrıs’taki üsleri ABD kullanıyor. Yanlış bu. Resme büyük bakmak lazım” dedi.

Gökmen: Petrol için bombalıyorlar

ÖRP Genel Başkan Yardımcısı Mustafa Gökmen, “Libya’da kardeş kardeşi öldürüyor. Bu üzüntü verici bir olay” sözleriyle konuşmasına başlayarak, BM Güvenlik Konseyi kararının ardından Fransa’nın durumdan vazife çıkarıp derhal bombalamaya başlamasının manidar olduğunu söyledi.
Gökmen, şunları kaydetti:
“Kaddafi değişik bir karaktere sahip. Ateşkes ilan ettim dedi, bu gözlenmeden, bu ülkeye bombardıman başlatmak doğru değil. Bu harekat karaya sıçrarsa, dilerim ikinci Irak olmaz.
Halk gözetilerek bu karar alındı gibi görünse de bence bunlar petrol için yapılıyor. Dilerim fazla kan dökülmeden Libya halkı sükunete kavuşur, kendi kendini yönetmeye koyulur, ülkeye de demokrasi gelir.
Bir ülkeyi bombalamak, iç savaş yaşamak, yaşatmak doğru değil”.
İngiliz Üsleri’nin bu amaçla kullanılması konusunda ise Mustafa Gökmen, “Ada için iyi değil. Sonuçta, Kıbrıs coğrafyası dolaylı olarak bu oyunun bir parçası haline gelebilir” dedi.