Girne Belediyesi Gökdelen Hakkında açıklama yaptı

Basın toplantısında, Girne’ye çok katlı bina inşa edilmesi olayının 2006 yılında yurtdışından bir firmanın yaptığı müracaatla başladığı belirtildi.

Toplantıda, belediyenin Mart 2007 yılında ilgili firmaya yazdığı ve projenin gerçekleşemeyeceğine dair belediyenin görüşünü belirten iyi niyet mektubu da okundu.

AYGIN

Girne Belediye Başkanı Sümer Aygın, basın toplantısını çok katlı binalarla ilgili zihinlerde oluşan bulanıklığı ortadan kaldırmak ve konunun daha iyi algılanması için düzenlediklerini söyledi.

Kendilerinin “imar emirnameleriyle şehri kontrol etmekten artık vazgeçin, imar planlarını yapalım, planın öngördüklerini belediye olarak sahiplenelim” yolundaki çağrılarının nedense bir kenara atıldığını, bunun yanında Girne’nin siluet, kimlik ve vizyonun değiştirilmesi yolunda atılan ciddi adımların da gözden uzaklaştırılarak sanki Başkan Sümer Aygın; “Bu işlerde önce başka, sonra başka söylerdi” şeklinde bir intiba yaratılmaya çalışıldığını öne süren Aygın, kendisinin konuyla ilgili bugüne dek gerçeği yansıtmayan bir açıklama yapmadığını kaydetti.

Konunun özünde 2006 yılında yurtdışında bir yatırımcının Kuzey Kıbrıs’taki temsilcisi kanalıyla Girne Belediyesi’ne kente “prestij binası” olabilecek bir proje getirmesi bulunduğunu ifade eden Aygın, “gerçek olan olayın, o dönemde düzenlenen basın toplantısıyla kamuoyuna duyurulduğunu”, projenin reddedildiğini kaydetti.

“Şimdi birileri size; kentin tüm görüntüsünü değiştirecek proje sunuyor ve siz bu projeyi halktan ve belediye meclisi üyelerinden saklayacaksınız. Öyle bir şey mümkün değil. Sakladığınız sürece de bunun arkasında yatan niyeti anlatmakta zorlanırsınız. O nedenle, şimdi sözkonusu projelerle ilgili bugün basında yer alan belgeler keşke gelip bizden istense, verirdik. Gizli belgeler değil bunlar, çünkü bu kayıtlar belediye arşivi, meclisi üyeleri ve basında vardı. O dönemde Türkiye’deki bir gazete ile turizm dergisinde sözkonusu binayla ilgili resimler yer alıyor ve belediyeye sunulurken, biz de bunu basın yoluyla kamuoyuyla paylaşmıştık” diyen Sümer Aygın, belediyeye sunulan “prestij binası”  projesinin belediye meclisinde görüşülüp tartışıldıktan sonra; “kentte ciddi değişimlere neden olacağı” gerekçesiyle onay verilmediğini, sonrasında da rafa kaldırıldığını ifade etti.

Girne Belediyesi’nin imar emirnamelerinin kente zarar verdiğini, öncesinde olduğu gibi, şimdi de söylemeye devam ettiğini ve yol açacağı zararın telafisi mümkün olamayacağı noktalarda da bunu kamuoyuyla paylaşmaya çalıştığını ifade eden Aygın, gelinen aşamada oyun oynanmaya çalışıldığını ileri sürdü.

“Burada oynanmak istenen oyun çok açık; yüksek binaların kente getireceklerini tartışmayı bıraktık, Sümer Aygın; ‘onu dedi, bunu dedi’ deyip iş gargaraya getirilmeye çalışılıyor” diyen Aygın, bunun yanlış olduğunu; kamuoyu ile paylaşıldıktan sonra projeden vazgeçildiğini ve doğru ve erdemli olan duruşun bu olduğunu ifade etti.

Sümer Aygın basın toplantısında, belediyenin Mart 2007’de ilgili firmaya yazdığı ve projenin gerçekleşemeyeceğine dair belediyenin görüşünü belirten iyi niyet mektubunu da okudu.

İnşaat izin yetkisinin belediyelerden 1993 yılında alınarak Şehircilik ve Planlama Dairesi’ne verildiğini anımsatan Aygın, emirnamelerin değiştirilmesiyle ilgili olarak şöyle konuştu:

“Biz ilk günden beri emirnamelerin yanlış şekilde değiştirildiğini ve değiştirilmemesi gerektiğini vurguladık. Dedik ki, bir yandan geçmiş hükümet ülkesel fiziki planların yapılmasıyla ilgili bütçe ayırdı ve planların yapılması için yol açıldı. O zaman, bu ülkesel fiziki planlardan sonra şehir imar planlarının yapılmasıyla ilgili hareket edilmesi gerekir. Eğer bu imar planları gündeme alınıp, katılımcılık da sağlayarak yapılsaydı bugün bu tartışmalar yaşanmayacaktı.”

Şehircilik ve Planlama Dairesi’nin basına, dairenin ülkesel fiziki planlarla ilgili görevini tamamlama aşamasına geldiği yönünde açıklama yaptığını da iddia eden Aygın, bu açıklama üzerine yetkililere; “o zaman emirnameleri değiştirmek için niçin acele ettiniz?” sorusunu yöneltti.
Yetkililerin, ülkesel fiziki planlardan sonra imar planlarını yapmaları ve ona göre Girne’nin önünü açmaları gerekliliğine vurgu yaparak, planlarda yüksek binaların da bulunmuş olması halinde ses çıkarmayacaklarını kaydeden Aygın, ancak emirnamelerin yasa, tüzük, yönetmelik yayınlamadan sadece yüksek binaya yönelik yoğunlukları artıracak şekilde çıkarılmasının kendilerini endişelendirdiğini kaydetti.

Şu anda Girne Belediyesi’ne yasal çerçevede hazırlanıp sunulmuş 6 dosya olduğunu ve bu dosyaların gökdelen değil, belli ölçekte içinde yüksek binaları içeren dosyalar olduğunu ifade eden Aygın, “konunun esas can alıcı yönü olan bu durumun; 6 katlı bina için 1 evlek 2bin 100 ayak kare büyüklüğündeki alana planlama onay ve ruhsatı verilmesi olduğunu” söyledi.

“Bakan’ın ‘Girne Belediye Başkanı’nın imzaladığı’ dediği; 8 katlı 2 adet binanın oturacağı arazinin büyüklüğü 1 dönüm 1 evlek bin 400 ayak kare. Binaların inşaatı başlamıştır. Yine 6 katlı bir başka proje 1 evlek 2 bin 600 ayak karedir. Yeşili nasıl koruyacağız? Siz bana izah edin. Bu emirname değişiklikleri iyi çalışıldı mı? Kesinlikle hayır. Katılımcılık sağlandı mı? Hayır” diyen Sümer Aygın, Girne Belediye Başkanı olarak kendisinin önce ne dediyse şu an da aynısını söylediğini kaydetti.

Oynanmak istenen bir oyun bulunduğunu iddia ederek, “Biz bu oyuna gelmeyeceğiz” diyen Aygın, Girne’ye gökdelen yapılmasının kent açısından bir prestij olmayacağı görüşünü kaydederek, “Prestij; şehrin karakterine uygun alçak, farklı bir bina da olabilir, yeter ki kente olumsuz etkileri olmasın, gerçek anlamda bir prestij olsun” şeklinde konuştu.
Aygın, Girne Belediyesi’nin konuyla ilgili ileriki günlerde şehir plancıları ve sivil toplum örgütlerinin katılımıyla seminerler düzenleyeceğini de bildirdi.