Hüseyin Ekmekçi

Düşünsenize, Sayıştay raporu isim isim suçluları da ya da hata yapanları da ortaya çıkarıyor.

Maliye Bakanlığı, hayvancıya, hayvan başına prim ödenmesi için 5 milyon TL’lik bir kaynak ayırıyor.

“Bu para adil bir şekilde, hayvan başına üreticiye dağılsın” deniyor…

Ne yapıyor Veteriner Dairesi?

“Ala Una Al Tre” dağıtım yapıyor…

Dün beni telefonla, dönemin Tarım Bakanı Zorlu Töre aradı…

“Ödeme usulsüz değil, hatalı” dedi…

Sözlük anlamı açık ve net…

“Usulüne uymayan ödeme” yapıldı.

Kim tarafından?

Devletin trilyonları emanet ettiği ve “al öde” dediği yetkililer tarafından…

Müsteşar… Bakanlık müdürü… Daire müdürü…

Ne yaptılar?

“Para kendilerinin” olmadığı için, gelişigüzel dağıttılar.

Peki, diyelim bu üç isim, Ergene, Özyönüm ve Ataben özel bir şirkette çalışsa…

Bu şirketin sahibi de kendileri olsa…

Bu kadar parayı, bu kadar gelişigüzel dağıtırlar mıydı?

Dağıtmazlardı elbet…

Ama burada söz konusu olan devletin parası değil mi?

Dağıt gitsin…

Keşke “beyan” alınsaydı

Zorlu Töre, dönemin Tarım Bakanı, “Çok acil dağıttık. Çünkü beyan usulü dağıtım isteseydik, üreticinin eline para 2-3 ay sonra geçecekti” diyor…

İşte ihmal de burada zaten…

Usulsüz işlem de burada…

“Beyan” demek, üreticinin hayvan sayısını kendisinin bildirmesi demek…

Yalan beyan yaparsa üretici, cezası bellidir. Bir süre bu teşviklerden mahrum edilir… Kolay kolay yalan beyan yapamaz.

2 ay geç alacaksa, alacak…

Şimdi üretici “tam zamanında” mı ödeniyor yani?

Yine alacağını alamıyor.

Sadece hayvancının alacağı 8 trilyon… Öyle diyor Hayvancılar Birliği Başkanı…

O zaman, devletin görevi de hızla beyan alıp, var olan kaynakla hayvancıyı ödemekti…

Akıl işi mi hayvan hareketinin bu kadar hızlı olduğu bir ortamda eski kayıtlarla ödeme yapmak…

Ama yapıldı.

Sonuç ortada.

Bugüne kadar yapılan bütün ödemelerde Tarım Bakanlığı hep “beyan” işine önem verdi.

Üretici elindekini beyan eder, devlet de ona göre denetimini yapar, ödemesini de yapardı.

Ama gelin görün ki bu olayda “acele” işe, “hata” karıştı.

Hesabı sorulmalı

Bu konuda fazla yazı yazmayacağım.

Ama şunu da söylemem gerek. Bu hatayı yapanlardan bir kişi emekli oldu. Cemal Özyönüm, şu anda emekli bir eski bürokrat.

Ergene ve Ataben ise görevde.

Siyasi bedeli Zorlu Töre ödedi.

Ergene, Özyönüm ve Ataben için ne yapılacak peki?..

Kamu Görevlileri Yasası’nı inceledim.

Ne gerektiğini yazmama gerek yok.

Maddeler açık ve net…

Ortada 1 trilyonluk bir hata olacak…

Üretici bedel ödeyecek… Maliye bedel ödeyecek…

Ama devletin parasını “hatalı” dağıtanlar bedel ödemeyecek…

Bu adil değil.

Birileri de bu skandalın bedelini ödemeli…

Ne insan sayısı ne de hayvan sayısı biliniyor

Bu ülkede insan sayımı çok zor.

Bir taraftan sayıyorsunuz ama diğer taraftan girenin haddi hesabı yok.

İnsan sayısını bilmiyoruz.

Eski Çalışma Bakanı’na göre 300-400 bin…

Maliye Bakanı’na göre 500 bin…

Başbakan’a göre ise “Çok kalabalık…”

Sendikalara göre de “milyon…”

Velhasıl bilmiyoruz.

E ama bu ülkenin, bu yönetim anlayışı ile “insan sayısını” bilmesi olası mı?

Baksanıza, “mandırada kapalı” hayvanı bile saymaktan aciz bir devlet yönetimimiz var.

Aciz ki ne aciz…

Kapalı duran hayvanı bile sayamıyor bu ülke…

Bir milyon TL’ye yakın para da akıp gidiyor…

Kaldı ki insanı sayacak…