Dün ebediyete gönderdik “muallimi”. Sahada olan sahada, gazetede olan Gazetede derdi. Ama belli ki Sahada olan sahada, gazetede olan gazetede kalmamış! Dün cenazede gözlerim bir sürü insanı aradı ama çoğu yoktu. Kimisi ya işi vardı gelmedi yada küs olduğu için cenazeye gelmeye tenezzül etmedi. Hükümet adına Tarım Bakanı Ali Çetin Amcaoğlu geldi camiye. Diğerleri bakanlar kurulunda çalıştı. Ana muhalefetin eski ve yeni lideri de gazetedeki törene “ayrı” ayrı katıldılar. Soyer, Sonay Adem ile gelirken, Özkan Bey sonradan tek başına katıldı gazetedeki törene. CTP’liler mezarlığı ise es geçti Çağlar ve Adem dışındakiler. Gazetedeki törene ve mezarlığa gelenler ise Cemal Bulutoğulları ile 2. Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Tala’tı. Ahmet Uzun’da her iki törende gelenlerdendi eski kabineden. Turgay Avcı, Tahsin Ertuğruloğlucenazeye katılan “lider”lerdi. Camiye ayrı ayrı gelseler de saf Avcı ile Ertuğruloğlu aynı safta “birleştiler” ÖRP Genel Başkan yardımcısı Ramazan Özçelik’te camiye gelenler arasındaydı. Oysa,Özçelik,’i günlerce manşet yapmıştı “muallim” Kıbrıslı’da. GAÜ mütevelli heyeti Başkanı Serhat Akpınar dün öğlen tarhana çorbası içecekti muallimle eğer Azrail izin vermiş olsaydı. Sözleşmişler ama muallim gidememiş randevusuna. Zira Azrail ile randevusu varmış o esnada. Medya patronlarından en üzüleni de kadim dostu Ertan Birinci oldu. Ne gazetede ne mezarlıkta yalnız bırakmadı muallimi. Hüseyin Macit Yusuf’ta son ana kadar ağlamamak için kendini sıksa da kader ortağı toprağa verilirken dayanamadı. Ne gariptir ki muallimi Ali Safa camiindeki cenaze merasiminin ardından toprağa verdik. Hatırlayacağınız gibi muallim bir dönem Ali Safa ile de çok uğraşmıştı. Oysa onun yaptırdığı camideki musalla taşında yattı. Musalla taşında muallim arkasında camiin adının yazılı olduğu mermeri görünce “günün fotoğrafı bu” dedim. Demek ki bu fani dünyada kimseyi kırmamak, üzmemek gerekiyor. Sonunda 2 metre beyaz kefen ile giriyorsun kara torağa. Geride ise yaptıkların kalıyor bu hayatta. Mezarlıktan dönerken tören bitiminde sadece kendi ailesi kaldı muallimin başında. 5 dakikada cenaze namazı, 5 dakika mezara kadar yürüyüş ve 5 dakikada toprağa veriliş toplam 15 dakika sürüyormuş “bu taraftan öbür tarafa” yani öyle çok uzak değil sanıldığının aksine. Allah günahlarını affetsin diyelim ve biz bu dünyadaki haklarımızı helal edelim sevgili hocamıza…
Akansoy hayatından son 5 yılı sildi mi?
CTP-BG Genel Sekreteri Asım Akansoy, "ben halkım" diyen ve "bu topraklarda var olmak istiyorum", diyen her Kıbrıslı Türk’ün Pazartesi gün düzenlenecek olan mitinge katılması gerektiğini söylemiş. Gerekçesi ise daha da ilginç, “UBP hükümetinin aldığı talimatlar doğrultusunda Kıbrıs Türk halkına uyguladığı dayatmaların halkın kimlik, kişilik ve var oluşuna bir saldırı haline gelirken, irademize el atıp ipotek koymaya çalışanlara karşı sesimizi yükseltmeliyiz. Sessiz kalmak, yok oluşu kabullenmektir” demiş. Merak ettim açıkçası UBP hükümeti kimden talimat alıyor diye! Her halde Akansoy talimat veren olarak Türkiye Hükümetini kast ediyor. Ee 2,5 sene önce Türkiye’de aynı hükümet yok muydu? Akansoy’a göre 2,5 sene önce CTP talimat almıyor muydu? Yada kendisinin de görevde olduğu süreçte Saray ile Ankara uyum içinde değil miydi? Bu soruların ardından şu iki gerçek çıkıyor karşımıza;
BİR: Asım Akansoy 2,5 yıl önce yalan söylüyordu!
İKİ: Asım Akansoy 2,5 yıl önce doğru söylüyordu ama bugün yalan söylüyor!
ÜÇ: Asım Akansoy ne 2,5 sene önce söylediğinin farkındaydı nede bugün ne söylediğinin farkında.
İşte bu üç sonuçtan sizce en doğru olanı hangisi? Ben karar veremedim açıkçası. Bu konudaki fikirlerinizi bekliyorum.
GÜNÜN İSTEĞİ
1963 ve öncesi model arabası olan varmı? Acil ihtiyacımız var. Çekimde kullanacağız..hade Kıbrıs, Ses ver...
Cemal Yıldırım
GÜNÜN TEBRİKİ
Kıbrıs Türk tabipleri Birliği’nin Van’a 6 bin litre süt gönderme kararını tüm kalbimle destekliyorum. Meslek örgütüm ile gurur duyuyorum
Dr. BülentDizdarli
GÜNÜN SORUSU
Bilen varsa söylesin "Kırmızı boya 1 yılda güneşten solar mı?"
Erhan Topukçu
GÜNÜN SÖZÜ
Bu kadar adam gördüm, içlerinden hiçbiri dünyadan hoşnut değil, hiçbiri de dünyadan gitmek istemez.
Namık Kemal
BİZİM TEMEL
Temel Amerika'da trafik polisidir. Bisikletle yol trafiğini ihlal eden bir papazı durdurur: - "Dur, ceza yazacağım." - "Ceza mı? Yazamazsın." - "Haçan nedenmiş o?" Papaz gülerek cevap vermiş: - "Benim sağ kolumda İsa, sol kolumda Meryem var." Temel hemen atılarak: - "Uy da, yazacuğum. Bisiklete üç kişi bineysun!.."