Reşat Akar

12 Punto 14 Punto 16 Punto 18 Punto
Reşat Akar

Yolun sonu mu?.. 05.10.2011

05 Ekim 2011 Çarşamba Saat 10:41

Kıbrıs Türk toplumu adına müzakereleri yürüten Cumhurbaşkanı Sayın Derviş Eroğlu, bugüne kadar hangi konularda uzlaşmaya varıldığını, nerelerde sıkıntı yaşandığını KIBRIS TV’de açıkladı...
Uzlaşmaya varılan tek konu ‘ekonomi’ başlığı...
Ekonomi başlığının kapsamında nelerin olduğunu artık biliyoruz...
Merkez Bankası ve Kamu Hizmeti Komisyonu başkanlıklarının ‘dönüşümlü’ olması, Kıbrıs Türk tarafı açısından büyük bir başarıdır...
Bugüne dek ‘kendi devletçiğinde’ bir merkez bankası başkanı atayamayan Kıbrıslı Türklerin, olası federal devlette Merkez Bankası Başkanı’na sahip olabilmesi gurur vericidir...
Önemli olan o makama getirilebilecek düzeyde eğitilmiş, dünya görgüsüne sahip birinin bulunabilmesidir...
KKTC’yi yönetenlerin şimdiden ‘arayışlara başlaması’ gerekir...
Kuşkusuz; bunlar kapsamlı bir anlaşma sonrasında yürürlüğe girecek...
Peki kapsamlı bir anlaşma olabilecek mi?..
Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu ‘Rum tavrının değişmemesi halinde’ böylesi bir olasılık görmüyor...
Özellikle mülkiyet konusunda çok ciddi görüş ayrılıklarının olduğunu söylüyor...
Ekim ayı sonunda New York’un ‘Long Island’ adlı adasında gerçekleşecek iki günlük toplantı sırasında görüş ayrılıkları ortadan kalkabilir mi?..
Çok zor!..
Yani bu adanın ‘sihirli bir tarafı’ yok mudur?..
Aslında adanın bilinmesi gereken pek çok özellikleri vardır...
Long Island, New York'un güneydoğusunda, Atlas Okyanusu'nda yer alan bir adadır...
New York'un en önemli iki havaalanı, ‘John F. Kennedy’ ile ‘LaGuardia’ bu ada üzerindedir...
Dünyanın en gözde 17 adasından biridir...
Yüzölçümü 3 bin 269 kilometre kare olan bu ada üzerinde yaklaşık 7 milyon 500 bin kişi yaşıyor...
Bir yanda nükleer enerji, diğer yanda tarımsal faaliyetler ve balıkçlık adanın ekonomik özelliklerini oluşturuyor...
Gelelim can alıcı soruya...
Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri, iki lideri uzlaştırmak için neden bu adayı seçti?..
Nedenlerden bir tanesi, ada üzerinde değişik etnik grupların yaşamasıdır...
Bir diğer özelliği de şarapları...
Belki ‘beyinlerin barış yönünde’ çalışmasına katkı sağlar diye...
Adamlar yol göstermeye çalışıyor...
Yüzölçümü 3 bin 269 kilometre kare olan Long Island üzerinde 7.5 milyon kişi yaşayabiliyorsa...
Yüzölçümü 9 bin 251 kilometre kare olan bir adada toplam bir milyon kişi neden birlikte yaşayamasın?..
Etnik farklılıklardan mı?..
Paylaşım kavgası veya mal arsızlığından mı?..
Neden bu ülkenin bir milyon insanı, planlı bir nüfus politikası izleyerek, topraktan elde edilecek gelirlerle daha mutlu ve daha huzurlu bir yaşam sürdürmesin?..
Neden müslümanlar kiliseye, Hıristiyanlar da camiye tahammül göstermesin?..
Kendini barışa adamış dünya insanları işte bu düşüncelerle özellikli yerler tespit ederek, insanların beyin cimnastiği yapmalarına ve uzlaşmalarına yardımcı olmaya çalışıyor...
Uzlaşırlarsa uzlaşırlar...
Uzlaşmazlarsa, demek ki ileride daha ödenecek bedeller vardır...
Kıbrıs Türk tarafının, çözüme ulaşmak için 4’lü veya 5’li konferansı ön şartsız kabul etmesi aslında müthiş bir fırsattır...
Uluslararası konferans, Makarios’tan başlayarak uzun yıllar Rum tarafının değişmez tezlerinden biriydi...
Şimdi ise bunu öne süren ve ısrarla destekleyen Türk tarafı oldu...
Başta Sayın Hristofyas olmak üzere, tüm Rum liderlerine bir kez daha mesaj vermekte yarar vardır...
Türkiye Başbakanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan ve Türkiye Cumhurbaşkanı Sayın Abdullah Gül, Kıbrıs’ta bütünlüklü çözüme gerçek anlamda onay veren ilk ve son siyasilerdir...
Bu fırsat bir daha kaçırılırsa, herkes sonuçlarına katlanmak zorunda kalacak...
Aklından memnun olan silahların gölgesinde yaşamaya devam edecek...
Canı sıkılan ise başka ülkelerde yaşamaya çalışacak...
Hele AB üyeliği devam ederse, bugün 200 bin Kıbrıslı Türk ile yaşamak istemeyen kilise ve diğer fanatik siyasiler, birkaç yıl sonra birkaç milyon yabancıya tahammül göstermek zorunda olacak...
Güneyde birkaç milyon Romen, Bulgar, Slovak, Polonyalı, Moldovyalı ve Slovenyalı...
Kuzeyde birkaç milyon Anadolu insanı...
O zaman Hrisostomos hayatta olmayacağına göre...
Azınlığa düşen Kıbrıslı Rumlar kime hesap soracağını şimdiden düşünmeye başlasın...
Bu ifadeler bir tehdit düşüncesinin sonucu değildir...
Barışı darbeleyenlere yönelik bir sitemdir sadece...

Bu yazı toplam 13808 defa okunmuştur
YORUMLAR
Bu Makaleye Yorum Yapılmamış.
KIBRIS GÜNDEMİ
Tüm Hakları Saklıdır © 2008 - 2021 | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Mail : | Yazılım: Doğru Ajans