Karakter boyutu : 12 Punto 14 Punto 16 Punto 18 Punto
Lefke’nin Umudu Laü
18 Eylül 2011 Pazar Saat 10:47

Lefke’nin Umudu Laü

LAÜ Rektörü Prof. Dr. Ahmet Bülend Göksel, KKTC üniversitelerinin gerek fiziki altyapı gerekse akademik kadro bakımından pek çok Türkiye üniversitesinin üzerinde bir yapıya sahip bulunduğunu vurguladı.

Prof. Göksel, “Bunu çok iyi anlatmalı ve üniversiteler kısa zamanda uluslararası kalite standardı veren kuruluşlarca akredite edilmeli… Bologna Süreci’ne hızla geçilmeli” dedi. Göksel, ileride görevi sona erdiğinde “4 bin 500 öğrenciye ulaşmış, akademik olarak tüm akreditasyonlarını tamamlamış, bilimsel üretimde önder, öğrenci memnuniyeti üst düzeyde, çalışanın verimliliğinin arttığı, sağlıklı mali yapıya kavuşmuş bir üniversite” bırakmak istediğini söyledi.


Her üniversitenin kendi tanıtımını ayrı yapmasının ciddi bir zaman ve emek kaybı olduğunu, bu alanda sırf bu işle uğraşacak, tam zamanlı ve yıl boyu çalışacak, ayrı bütçeli, ciddi bir strateji ve politika çizecek bir koordinasyon kurulu veya müdürlük kurulması gerektiğini de ifade eden Prof. Dr. Göksel, bunu Milli Eğitim, Gençlik ve Spor Bakanı Kemal Dürüst’e de önerdiğini ve Bakan’ın da bunu uygun bulduğunu kaydetti. Göksel, “Rekabette anahtar tanıtım ve kaliteli eğitim… KKTC üniversiteleri tek elden tanıtılmalı, bir müdürlük veya kurul oluşturulmalı” dedi.


1990 yılında kurulan ve 35 ülkeden 4 bine yakın öğrenciye hizmet veren LAÜ, yıllardır Lefke’nin ve bölgenin kalkınmadaki en büyük umudu.


Bir zamanlar adanın en büyük yerleşim yerlerinden olan Lefke’ye beklenen katkıyı yapmadığı ve kendi içinde kapalı kaldığı eleştirilerine maruz kalan LAÜ, Lefke’nin merkezine inşa edilen ve hukuk fakültesi olması beklenen modern yapıyla kentin kalkınmasına ümit edilen katkıyı sağlamayı hedefliyor.


“EN ÖNEMLİ MOTİVASYONUM…”


Üniversite’nin bir yıllık rektörü Prof. Dr. Ahmet Bülend Göksel, LAÜ konusunda TAK muhabirinin sorularını yanıtladı, üniversite için yaptıklarını ve yapmayı planladıklarını açıkladı. Göksel, en önemli prensiplerinden birinin LAÜ ile Lefke’nin kaynaşması olduğunu vurgulayarak, bunun için ellerinden geleni yapmaya devam edeceklerini vurguladı.


Prof. Dr. Göksel’in dedesinin babası Baf’ın Arodez (Kalkanlı) köyünden “Bafidi Hüseyin”…  Lefkoşa ve Güzelyurt’ta birçok akrabası bulunan Göksel, LAÜ’de rektörlük görevini kabul ederken en önemli motivasyonunun bu olduğunu söyledi.


Kıbrıs’ı ve Lefke’yi çok sevdiğini kaydeden Göksel, daha önce de “uçan hoca” (günübirlik gelip dönen öğretim görevlileri) olarak çalıştığı üniversitedeki zorlukları bilerek buraya geldiğini, ilk hedefinin ise gelirleri artırıp giderleri azaltmak olduğunu belirtti.


Ders programlarını ve fakülteleri elden geçirdiklerini, karsız bölümleri kapatıp karlı bölümlerde kontenjanları artırdıklarını, “uçan hocalarla” ilgili ulaşım konusunda tasarruf tedbirleri aldıklarını, bir yılda 23 bin litre yakıt tasarrufu sağladıklarını ifade eden Göksel, bunların yanında mali istikrarı sağlamak için birçok önlem aldıklarını söyledi.

Üniversitelerin gelişim eğilimine ayak uydurması gerektiğini, popülerlik kazanan meslekleri tespit ederek bunlara yönelik olarak 5 yeni bölüm açtıklarını, bunlar arasında Okul Öncesi Öğretmenlik ve Psikolojik Danışmanlık bölümleri bulunduğunu kaydeden Göksel, yeni bölümlerin kontenjanlarının yüzde yüz dolduğunu vurguladı.


İLAHİYAT FAKÜLTESİ İDDİALARI


Göksel, basında yer alan “LAÜ’de İlahiyat Fakültesi açılacak” iddiasının hatırlatılması üzerine, “Ne öyle bir niyetleri ne de böyle bir hedefleri” bulunduğunu söyledi.

Göksel, zaman zaman, kendileriyle ilgili bazı basın - yayın organlarının tarafların görüşlerini almadan tek yönlü duyumlarla haber yaptıklarını belirterek sitemde bulundu.


KALİTELİ VE MOTİVASYONLU GENÇ AKADEMİSYENLER


Akademik kadroyla ilgili çalışma ve düşüncelerini anlatan Prof. Göksel, kaliteli akademisyenlerle çalışmayı hedeflediklerini, “hayattan elini eteğini çekmiş, beklentisi kalmamış” çalışanların yerine genç, beklentisi ve motivasyonu çok öğretim üyeleriyle, doçent veya yardımcı doçentlerle çalışmayı tercih ettiklerini söyledi.

Göksel, LAÜ Mütevelli Heyeti’nin de katkılarıyla, özellikle mühendislik, gastronomi ve eğitim fakültelerinde genç akademisyenlerle çalıştıklarını vurguladı.


ULUSLARARASI ÜNİVERSİTELER KONSEYİ


Dünyanın dört bir köşesinden üniversitelerle öğretim üyesi ve öğrenci değişimi başta olmak üzere işbirliği anlaşmaları bulunduğunu anlatan Göksel, bunun bitmeyecek bir süreç olduğunu, yaptıkları yoğun kulis ve çalışmalar sonucunda LAÜ’nün, DAÜ ve UKÜ’nün de üyesi bulunduğu Uluslararası Üniversiteler Konseyi Yönetim Kurulu’na seçildiğini belirtti.

Konseyin şu anda 100 üyesi bulunduğunu, ancak bu yıl içinde üye üniversite sayısının 200’e çıkacağını kaydeden Göksel, “Hollanda’dan Uzakdoğu’ya kadar 200 üniversite tek imzayla işbirliği yapar duruma gelecek” dedi.

Göksel, diğer KKTC üniversiteleriyle ilişkilerinin sorulması üzerine, LAÜ’nün bir devlet - vakıf üniversitesi olduğunu ve bu çerçevedeki prensipleri doğrultusunda işbirliği ve hoca değişimi şartlarına uyduklarını söyledi.

Göksel, diğer üniversitelerin rektörleriyle sadece işbirliği değil sosyal ilişkiler anlamında da çok iyi ilişkileri bulunduğunu belirtti.


LEFKE İLE BÜTÜNLEŞME


LAÜ’nün geçmiş yıllarda Lefke ile bütünleşememekle ve DAÜ’nün Gazimağusa’ya yaptığı katkıyı bölge ve özellikle şehir merkezine yapmamakla eleştirildiğinin belirtilmesi üzerine Göksel, üniversite için koyduğu en önemli prensiplerden birinin Lefke bölgesinin her türlü sosyal aktivitesinde işbirliği yapılması olduğunu kaydetti.

LAÜ’ye geçmişte gelmiş diğer rektörlerden farklı olarak kendisinin “Kıbrıslı” olduğunu vurgulayan Göksel, bölgenin tüm festivallerine aktif olarak katıldıklarını ve organizasyonlarında rol aldıklarını söyledi.

Bölgede özellikle bayanlara yönelik plates ve bilgisayar kurslarıyla ev hanımlarını üniversiteye çektiklerini belirten Prof. Göksel, turizm dernekleri ve diğer sivil toplum örgütleriyle yakın işbirliği içinde olduklarını ifade etti.


BÖLGE HALKIYLA KAYNAŞMA


Tarım Bilimleri ve Teknolojileri Fakültesi’nin de bölge halkıyla kaynaşmasında rol oynadığını, bölgedeki tüm ziraatçılara danışmanlık hizmeti verdiklerini anlatan Göksel, bu yıl açtıkları Deniz Bilimleri ve Balıkçılık Enstitüsü ile bölgede çoktan gelişmesi gereken balık avcılığı ve deniz ürünleri yetiştiriciliği konusunda önemli bir adım atılacağını vurguladı. Göksel, enstitünün başına bu alanda “önemli bir otorite” olan Prof. Işık Oray’ın getirildiğini söyledi.


ESNAFA YÖNLENDİRME… LEFKE’NİN MERKEZİNİ HAREKETLENDİRECEK HUKUK FAKÜLTESİ GELECEK YIL


Kampus içinde öğrencinin esnaftan alabileceği hiçbir hizmeti vermediklerini, amaçlarının öğrenciyi esnafa yönlendirmek ve esnaftan alınacak hizmeti maksimuma çıkarmak olduğunu kaydeden Prof. Göksel, Lefke merkezde yer alan ve inşası tamamlanan hukuk fakültesi binasının hizmete girmesinin, ek kontenjan olayının gerçekleşmemesi nedeniyle gelecek yıla kaldığını, fakültenin 2012 - 2013 Eğitim Yılı’nın başında hizmete gireceğini bildirdi.

Göksel, Lefke merkezdeki sözkonusu binayı bu yıl hizmete sokmak düşüncesiyle Fen Edebiyat ve Eğitim Fakülteleri’nin merkezdeki yeni binaya taşınması konusunu gündemlerine koyduklarını ve tartışıp karar vereceklerini de ifade etti.


PETROL TESİSLERİ: “İSTİHDAM SAĞLAYACAKSA OLABİLİR


Prof. Göksel, Lefke bölgesinde petrol dolum tesisi kurulması konusundaki düşüncesinin sorulması üzerine, bu konuda çevre mühendisi akademisyenlere bir rapor hazırlattıklarını ve tamamlanınca LAÜ Mütevelli Heyeti Başkanı da olan Lefke Belediye Başkanı Mehmet Zafer’e sunacaklarını anlattı.

Bu konuda fayda ve maliyet analizi yapmak gerektiğini ifade eden Göksel, “Tesis eğer bölgeden 200 - 250 kişiye istihdam sağlayacaksa, çevreyle ilgili gerekli tedbirler de alınarak bunu hayata geçirmek uygun olabilir. Bölgenin en büyük sorunu işsizliktir” dedi.


BÖLGE ESNAFI VE HALKINA ÖNERİLER


Prof. Göksel, bölge halkına önerilerinin ne olduğunun sorulması üzerine, esnaf ve halktan, “öğrenciyi, öğrenci olarak görmesini” isteyerek, yüksek fiyat uygulamalarının ters teptiğini, Türkiye’de vakıf üniversitelerinin çok az olduğu yıllarda KKTC’ye varlıklı ailelerin çocuklarının geldiğini ancak şu anda Türkiye’de 64 vakıf üniversitesi bulunduğunu ve bunun çok büyük rekabet anlamına geldiğini söyledi.

Göksel, rekabetten dolayı artık ülkeye daha standart bir yaşamı olan ailelerin çocuklarının geldiğini, bu kişilerin pahalılıktan daha çok etkilendiklerini ifade etti.

Göksel, YÖK’ün Balkanlar ve Türki Cumhuriyetleri’ndeki bazı üniversitelere denklik vermesi nedeniyle de rekabetin daha da etkili olduğunu kaydetti.

Göksel, “Öğrenciye olabildiğince ucuz imkanlar sağlamak ve onları memnun etmek gerekli” dedi.


KREDİ VE YURTLAR KURUMU


KKTC’de şu anda Türkiye Kredi ve Yurtlar Kurumu tarafından işletilen tek öğrenci yurdunun LAÜ bünyesinde bulunduğunu ifade eden Prof. Göksel, bu yurtların söz konusu kuruma devredilmesiyle, üniversitenin yılda 350 - 400 bin dolar masraftan kurtulduğunu vurguladı.


“ÖĞRENCİ SAYISI ARTTI


Prof. Göksel, bu yıl öğrenci sayısında artış olduğunu ve LAÜ açısından yeni öğrenci sayısının 350’si Türkiye’den olmak üzere 500’ü bulacağını söyledi.

Prof. Göksel, geçtiğimiz yıl 400 yeni öğrencinin 200’ünün tam burslu olduğunu, bursları ve oranlarını azalttıklarını, bu yıl sadece Türkiye’den gelecek 350 öğrenciden elde edilecek gelirin, geçtiğimiz yıl tüm yeni öğrencilerden gelen gelirin çok üzerinde olduğunu kaydetti.


“LAÜ’NÜN DEVREDİLMESİ KESİNLİKLE SÖZ KONUSU DEĞİL”


Yıllardır “LAÜ mali krizde, Türkiye üniversitelerinden birine devredilecek” iddialarının dolaştığının belirtilmesi üzerine Göksel, bunun kesinlikle hiçbir zaman için söz konusu olmadığını ve özellikle son bir yılda aldıkları tasarruf tedbirleri sayesinde mali açıdan çok rahatladıklarını vurguladı.

Göksel, iddialarla ilgili “Bir deli kuyuya taş atıyor, on akıllı çıkartamıyor” diyerek, bu iddiaları duyan öğrencilerin LAÜ‘yü seçmediğini, böylece üniversitenin tanıtımına olumsuz bir yansıma olduğunu söyledi.

Giderleri kısarken gelirleri artırdıklarını anlatan Göksel, devlet katkısı 2.2 milyon TL iken bu yıl bunu 4.7 milyon TL’ye çıkartmayı başardıklarını bildirdi.

Hükümet ile iyi ilişkiler kurduklarını, 3 yıl içerisinde mali açıdan çok iyi bir duruma geleceklerini kaydeden Göksel, “analitik bütçeye” geçeceklerini de söyledi.

Göksel, bütçelerinde bu yıl için öngörülen artışa rağmen devletten 612 bin ABD Doları “hak edişi” alamadıklarını ve bundan dolayı sıkıntı yaşadıklarını kaydetti. Göksel, “Bütçenizi ona göre ayarlamanıza rağmen, bundan 900 bin TL kesip alınca sıkıntıya düşüyorsunuz” dedi.

Kendilerinden önce, bir yıl boyunca ödenmeyen çalışanların Sosyal Sigorta ve İhtiyat Sandığı yatırımlarını eksiksiz yatırdıklarını ifade eden Göksel, “bu yıl kendilerine vaat edilen devlet katkısını eksiksiz almaları halinde sıkıntı yaşamayacaklarını” yineledi. Göksel, sendikalarla ilişkileri de iyi bir noktaya getirdiklerini kaydetti.


“ÜNİVERSİTELER SİYASİ ETKİDEN ARINDIRILMALI”


Zaman zaman atmak istedikleri bazı adımların siyasi etkiler nedeniyle sekteye uğradığını savunan Göksel, “maaşlar için ayırdıkları 650 bin TL’yi başka bir alanda kullanmalarının empoze edildiğini, bunun sorun yarattığını, ancak aldıkları tedbirler sayesinde bu sorunu da aştıklarını” ifade etti. Göksel, “Siyaset üniversiteye müdahale etmemeli” dedi.


REKABETTE ANAHTAR UNSURLAR


Göksel, rekabette anahtar olarak gördüğü unsurların başında tanıtımın geldiğini vurguladı.

Tanıtım ve pazarlama uzmanı olan ve akademik kariyerinin yanı sıra Türkiye’de özel sektörde büyük firmalarda yöneticilik ve danışmanlık yapmış olan Prof. Dr. Göksel, Türkiye’de KKTC’nin bir “tatil ve eğlence” adası olarak lanse edildiğini, Türk basınının buraya gelen sanatçılarla ilgili sayfalar dolusu haber yaptığını, ancak KKTC’nin tanıtımı yapılırken, turistik tanıtım ve eğitimin ayrı tutulması gerektiğini vurguladı.

Göksel, her üniversitenin kendi tanıtımını ayrı yapmasının ciddi bir zaman ve emek kaybı olduğunu, bu alanda sırf bu işle uğraşacak, tam zamanlı ve yıl boyu çalışacak, ayrı bütçeli, ciddi bir strateji ve politika çizecek bir koordinasyon kurulu veya müdürlük kurulması gerektiğini ifade etti. Prof. Dr. Göksel, bunu Milli Eğitim, Gençlik ve Spor Bakanı Kemal Dürüst’e de önerdiğini ve Bakan’ın da bunu uygun bulduğunu ifade etti.


“BOLOGNA SÜRECİ’NE HIZLA GEÇİLMELİ”


Rekabette anahtar olan bir diğer unsurun da üniversitelerde eğitim kalitesi olduğunu ifade eden Göksel, “Ne yazık ki temel hedef kitlemiz olan Türkiye’de KKTC ile ilgili olumsuz bir algı var. Oysa KKTC üniversiteleri gerek fiziki altyapı gerekse akademik kadro bakımından pek çok Türkiye üniversitesinin üzerinde bir yapıya sahiptir” dedi. Bunu çok iyi anlatmak ve üniversitelerin kısa zamanda uluslararası kalite standardı veren kuruluşlarca akredite edilmesi gerektiğini kaydeden Göksel, “Bologna Süreci’ne hızla geçilmeli” dedi.


SON BİR YILDA NELER YAPILDI


Prof. Göksel, görevde olduğu bir yılda neler yapıldığını ve nereden nereye gelindiğini özetleyerek, “Yönetim olarak ciddi bir başarı elde ettik” dedi.

Göksel, YÖK ile ilişkilerin “mükemmel” bir hale geldiğini, giderlerin ciddi oranda azaltıldığını, çalışanların moral motivasyonunun yükseltildiğini, akademik kadroların gençleştirildiğini, öğrenci sayısının artırıldığını, mali ve sosyal açıdan “kara delikleri” kapattıklarını, hükümet ile “çok” iyi ilişkiler kurduklarını, üniversitenin tanınmışlığını artırdıklarını, özellikle YÖK nezdinde “rektörleriyle iyi ilişki kuramayan mütevelli heyeti” imajının giderildiğini ve rektörlükle mütevelli heyeti işbirliğinin çok iyi bir düzeyde olduğunu söyledi.


LAÜ TV DENEME YAYININA BAŞLADI


Göksel, LAÜ’de modern stüdyoları ve teknolojisi bulunan LAÜ TV’yi kurduklarını ve deneme yayınına başladıklarını, LAÜ FM’in ise 97.4 frekansından yayınlarını sürdürmekte olduğunu kaydetti.

Göksel, uygulama oteline ihtiyaç duyduklarını, kendi kaynaklarını kullanarak Gemikonağı’nda bulunan ve bir süredir hizmet vermeyen Soli Inn Otel’i almayı hedeflediklerini, bu konuda çalışma yaptıklarını anlattı.

Prof Göksel, Gastronomi Bölümü öğrencileri için kurdukları profesyonel mutfakta hem öğrencilerin eğitim gördüğünü hem de öğrenciler tarafından yapılan yemeklerin yine öğrencilere servis edildiğini ve döner sermayeye katkı yapıldığını söyledi.


GÖREVİ SONA ERDİĞİNDE NASIL BİR LAÜ…


Prof. Dr. Göksel, görevi sona erdiğinde nasıl bir LAÜ bırakmak istediği şeklindeki soruya verdiği yanıtta; “4 bin 500 öğrenciye ulaşmış, akademik olarak tüm akreditasyonlarını tamamlamış, bilimsel üretimde önder, öğrenci memnuniyeti üst düzeyde, çalışanın verimliliğinin arttığı, sağlıklı mali yapıya kavuşmuş bir üniversite” bırakmak istediğini vurguladı.

Göksel, görevi sona erdiğinde çok sevdiği Lefke’ye yerleşmek istediğini de belirterek, “O zaman geldiğinde ve her gün kahvehaneye çıktığımda insanların yüzüne rahatlıkla bakabileceğim bir üniversite bırakmak isterim” dedi.

Bu haber toplam 15033 defa okunmuştur
Lefke’nin Umudu Laü Haberi

YORUMLAR
Bu Habere Yorum Yapılmamış.
DİĞER HABER BAŞLIKLARI
KIBRIS GÜNDEMİ
Tüm Hakları Saklıdır © 2008 - 2021 | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Mail : | Yazılım: Doğru Ajans