Karakter boyutu : 12 Punto 14 Punto 16 Punto 18 Punto
Dikkat Düzeltme... 54 Numaralı Haberi Yeniden Düzenleyip, Yayınlıyoruz
19 Ekim 2016 Çarşamba Saat 09:06

Dikkat Düzeltme... 54 Numaralı Haberi Yeniden Düzenleyip, Yayınlıyoruz

Abonelerin dikkatine. Bültenimizde 54 numaralı "MECLİS GENEL KURULU TOPLANDI (4)" başlıklı haberi yeniden düzenleyerek, yayınlıyoruz. Söz konusu haberde Turizm ve Çevre Bakanı Fikri Ataoğlu konuşma yapt

Abonelerin dikkatine. Bültenimizde 54 numaralı "MECLİS GENEL KURULU TOPLANDI " başlıklı haberi yeniden düzenleyerek, yayınlıyoruz. Söz konusu haberde Turizm ve Çevre Bakanı Fikri Ataoğlu konuşma yaptığı halde onun yerine sehven İçişleri Bakanı Kutlu Evren'in ismi yazılmıştır. İçişleri Bakanı Kutlu Evren bugünkü meclis oturumunda konuşma yapmamıştır. Hatadan dolayı özür diler abonelerimizin haberin aşağıdaki düzeltimiş son halini kullanmalarını rica ederiz.

GİRNE 2. BÖLGE EMİRNAMESİ DEĞİŞİKLİĞİ VE EĞİTİM KONUŞULDU

ATAOĞLU: “EMİRNAME SIK SIK DEĞİŞTİRİLDİ”

“ MEVCUT YASA NE EMREDİYORSA O UYGULANACAK”

Lefkoşa, 18 Ekim 16 : Çalışmalarına devam eden Cumhuriyet Meclis Genel Kurulu toplantısında Girne 2. Bölge Emirnamesi Değişikliği ve eğitim konularının ele alındığı güncel konuşmalar yer aldı.

CTP Milletvekili Fazilet Özdenefe, “Girne 2. Bölge Emirnamesi Değişikliği Süreci”ne ilişkin konuşmasında, son zamanlarda ülkeyi idare edenleri hukuk yoluna çağırmak zorunda kaldıklarını söyledi.

Süreç içerisinde, “ülkenin yargı devletine dönüşmesine izin vermeyeceğiz” diye bazı söylemlerle karşılaştıklarını belirten Özdenefe, böyle bir kavram olmadığını “hukuk devleti”  diye bir tanım olduğunu belirtti.

Girne 2. Bölge Emirnamesi değişikliğinin Karşıyaka’dan Bahçeli’ye geniş bir alanı kapsadığını dile getiren Özdenefe, yapılacak değişikliklerin detaylı şekilde verilmediğini söyledi.

Danışma toplantılarının, hukuka, İyi İdare Yasası’na ve ilgili yasalara uygun şekilde yapılmadığını söyleyen Özdenefe, emirnamelerin var olan kat sayısını artırmaya gidemeyeceğine işaret etti.

Emirname değişikliğiyle yapılmak istenen düzenlemelerin kamu yararına aykırı olduğunu dile getiren Özdenefe, burada amaçlananın bazı özel kişililere verilen sözleri tutmak olduğunu savundu.

ÖZDENEFE: “ENDİŞEM ODUR Kİ MESELE YENİ BAŞLIYOR”

Emirname değişikliğinin iptal edildiğine işaret eden Özdenefe, “Endişem odur ki bu mesele daha yeni başlıyor. Yapılan konuşmalar, olayın daha vahim boyutlara taşınacağının sinyalini vermekte. Sayın Denktaş tüm emirnameleri kaldıracağım demiştir” diye konuştu.

İmarı ve çevreyi ilgilendiren konuların kapalı kapılar arkasında kararlaştırılamayacağını dile getiren Özdenefe, İmar Yasası’na göre, planlama makamının ülkesel fiziki plana göre imar planı yapmakla yükümlü olduğunu hatırlattı.

Ülkesel fiziki plana göre Girne’nin doyuma ulaştığını dile getiren Özdenefe, hükümet ve bakanların ülkesel fiziki planı dikkate almadığını kaydetti.

“Dağlar duru drabez” diyerek halkın dağlara çıkmaya çağrıldığını ifade eden Özdenefe, dağları koruyan, beyaz bölgeyi koruyan, doğayı koruyan emirnamelerin kaldırılamayacağını, buna izin vermeyeceklerini ifade etti.

Özdenefe, “Emirnameleri kafanıza göre kaldıramazsınız. Emirnameler konulduğu gibi kalkar. Kaldırmak için danışma toplantısı yapmanız ve kamu yararını gözettiğininiz kanıtlamanız gerekmektedir. Bunu da yapamazsınız çünkü halkın tepkisi ortadadır. Girne’nin içinde olduğu durum ortadadır. Kamu menfaatinin buna izin vermeyeceği de ortadadır” dedi.

“MEVZUATLARA, BİZE BOL GELDİ İDDİASIYLA GÖZÜNÜZÜ KAPATMA LÜKSÜNÜZ YOKTUR”

Fazilet Özdenefe, bakanlar kurulunun son dönemlerde kişiye özel kararlar aldığını iddia etti.

Emirnamelerin kaldırılmasının, önce Girne’de, sonra da tüm adada çevre felaketine yol açacağını savunan Özdenefe, “Sizler İmar Yasası’na, Çevresel Gelişim Yasası’na, Anayasa’ya ve ilgili AB yasalarına saygı göstermek zorundasınız. Bu mevzuatlara bize bol geldi iddiasıyla gözünüzü kapatma lüksünüz yoktur” diye konuştu.

Özdenefe hükümete emirname değişikliğinin iptali sonrası atılacak adımların ne olduğunu sorarak, “İyi İdare Yasası’nı değiştirseniz bile yine kamu yararına uygun hareket etme mecburiyetiniz vardır” dedi.

ATAOĞLU: “EMİRNAME SIK SIK DEĞİŞTİRİLDİ”

Turizm ve Çevre Bakanı Fikri Ataoğlu da eleştirileri yanıtladığı konuşmasında, Girne Emirnamesi’nin Annan Planı’ndan bu yana sık sık değiştirildiğini anlattı.

Çatalköy ve Beyarmudu imar planlarının devam ettiğini, burada kimsenin çıkarının gözetilmediğini dile getiren Ataoğlu, “Bahse konu yer ve kişiyle ilgili geçmiş hükümetlerde, geçmiş bakan ve başbakanlar tarafından verilen siyasi sözler olduğunu biliyoruz. Umarız önümüzdeki günlerde bununla ilgili yazıları gösterme şansı buluruz” dedi.

Haritaların sayısallaştırılması için çalışma başlattıklarını söyleyen Ataoğlu, okullarda 9. sınıf müfredatına Çevre dersi konduğunu dile getirdi. Ataoğlu, seçmeli ders olarak düşünülen bu dersi zorunlu hale getirdiklerini anlattı. Ataoğlu, okullara 3 gözlü çöpler yerleştirmeye başlanacağını da dile getirdi.

Bunun üzerine yerinden söz alan CTP Milletvekili Özdenefe’nin Fasıl 96’ya dönüş olup olmayacağı yönündeki sorusu üzerine Ataoğlu, bunu söz konusu olmadığını söyledi.

Ataoğlu, TDP Milletvekili Zeki Çeler’in yasaya aykırı şekilde fazladan duran katlara ne yapılacağı sorusu üzerine de “önümüzdeki mevcut yasa ne emrediyorsa o uygulanır” dedi

Ataoğlu, bahse konu binayla ilgili önceki yıllarda verilen sözler olduğunu yineledi.

DERYA: “ÖZEL TEŞVİK EDİLİRKEN, DEVLET OKULLARI KADERİNE TERK EDİLDİ”

CTP Milletvekili Doğuş Derya “Eğitim Politikaları ve Din Eğitim”e ilişkin konuşmasında, okulları dolaşarak oradaki fiziki altyapıyı inceleme yaptığını; veli, öğretmen ve öğrencilerin sorunlarını dinlediğini kaydetti. Derya, birçok okulda nitelikli eğitim için gerekli fiziki altyapı konusunda ciddi eksiklik bulunduğunu dile getirdi.

Hükümetin özel okulları teşvik ederken devlet okullarını kaderleriyle baş başa bıraktığını söyleyen Derya, “İlgili bakan meclis salonunda olsa, kaynak yok diyebilirdi. Makam araçlarına ayrılacak bütçe bulunuyor ancal eğitime bütçe bulunamıyorsa, hükümetin sorunu bütçe değil sosyal devlete yaklaşımdır” yorumunda bulundu.

“BİLİNÇLİ ŞEKİLDE FIRSAT EŞİTSİZLİĞİ YARATILIYOR”

Bunun vekil yeminine aykırı olduğuna işaret eden Derya, eğitimde bilinçli şekilde fırsat eşitsizliği yaratıldığını anlattı.

Eğitimin temel bir hak olduğu halde alınıp satılan bir ticaret metasına dönüştürüldüğünü dile getiren

Derya, bunun sorgulanmadığını ve bu politikaların meşrulaştırıldığını dile getirdi.

İzinsiz kuran kursları konusuna da değinen Derya, bu konuda gerekli işlemlerin yapılması için talimatları vermenin Eğitim Bakanlığı’nın görevi olduğunu ancak konunun üstünün örtüldüğünü savundu.

“YASA DIŞI DİN EĞİTİMİ”

Doğuş Derya, din ve vicdan hürriyetine inandığını dile getirerek, kabul etmediği noktanın, görevleri arasında eğitim verme olmayan din işleri başkanlığı görevlerinin, TC Elçiliği’yle işbirliği halinde, yasa dışı şekilde eğitim vermesi olduğunu kaydetti.

Derya, bu konuda Omdusperson ve emekli Başsavcı Akın Sait\'in benzeri açıklamalar yaptığını dile getirdi. Din İşleri Başkanlığı’nın “kız çocuklarının ihtiyaç duyduğu dikiş nakış kursları da yaptık\" ifadesini de eleştiren Derya, bunun kadınları “hizmetkâr olarak gören cinsiyetçi ve muhafazakar” bir duruş olduğunu savundu.

Derdinin İslam veya Kuran değil, usulsüz uygulamalar olduğunu anlatan Derya, Milli Eğitim Bakanlığı’nın bu konuda gereğini yapmamasının toplum mühendisliğiyle ilişkili olup olmadığını sordu.

“AİLE TAVUK VE CİVCİVLERLE ANLATILDI”

Çocuk kitapları ve okul kitaplarındaki aile tanımlarına değinen Derya, henüz yürürlüğe girmemiş 4.sınıf sosyal bilgiler kitaplardan birinde ailenin tavuklar ve civcivlerle anlatıldığını kaydetti.

Okul kitaplarda cinlerden bahsedilmesi konusunda ilgili bakana sorulan soru üzerine bunun Kur’an-ı Kerim’de geçtiği cevabını aldığını kaydeden Derya, Kur’an-ı Kerim’de kadınların nasıl cezalandırılacağının da geçtiğini hatırlatarak, ilgili yasada eğitimde laiklik esas alınarak din kültürü dersi verilebileceğini ancak din derslerinin zorunlu olacağı ile ilgili ifadelerin bulunmadığını kaydetti.

“DİN DERSLERİNİN, TÜM DİNLERİ İÇEREN SEÇMELİ DERSLER OLMASI GEREKİR”

Okul kitaplarında sadece “Sunni İslam” verilmesini de eleştiren Derya, Kıbrıs Pir Sultan Abdal Derneği’nin topladığı imzalardan da bahsederek, din derslerinin, tüm dinleri içeren seçmeli dersler olması gerektiğini söyledi.

Derya, mevcut din dersi kitaplarını da eleştirerek, bu kitaplarda Sünni işlemden başka çok kısa şekilde sadece Yahudilikten bahsedildiğini dile getirdi. Derya, neden başka dinlerden bahsedilmediğini sordu.

“Sunni İslam”a inanmayan ailelerin çocuklarına da zorla bu derslerin verildiğini dile getiren Derya, bu dersin zorunlu olmasının yanlış olduğunu dile getirdi.

Din dersinin neden zorunlu ders olarak okutulduğunu soran Derya, yasada bu dersin seçmeli olduğunun anlattı. Derya, isteyen ailelerin çocuklarına insan hakları dersleri verilmesi gerektiğini de sözlerine ekledi.

“HALA SULTAN İLAHİYAT KOLEJİ, İMAM HATİP LİSESİ GİBİ..”

Doğuş Derya, YİM kararına göre İlahiyat Koleji’nin Mesleki Teknik Öğretim Dairesi izni ile kurulamayacağını dile getirerek, bakanlığın bunun üzerine okulu Genel Ortaöğretim’e bağladığını dile getirdi.

“Oysa müfredat itibarıyla Hala Sultan bir kolejden çok bir imam hatip lisesi gibidir. İmamlık da bir meslek. Meslek lisesi açılacaksa açılır ama bu şekilde olmaz” diyen Derya, üniformalarla ilgili soru sordu.

Yurtlarla ilgili şikayetlerden bahseden Derya, yurtlarda abilik ablalık kurumunun işletilip işletilmediğini sordu.

Derya, geçen eğitim döneminde görev yapan 10 öğretmenin FETÖ’cü olduğu ve görevden alındığının doğru olup olmadığını ve okuldaki müdür muavininin elçilik talimatı ile gelip gelmediğini sordu.

ŞAHALİ: “GLAPSİDES SULAK ALANI ÇOK ÖNEMLİ OLDU”

CTP Milletvekili Erkut Şahali “Glapsides Özel Çevre Koruma”yla ilgili konuşmasında, “Ülkede yapılan yasaların yapılış nedenlerinin unutuluyor” dedi. Günün gerçekleriyle bağdaşmayan uygulamalar yapıldığını söyleyen Şahali, Glapsides sulak alanın çok önemli olduğunu belirtti.

Şahali, Glapsides bölgesinin 2008 yılında özel çevre bölgesi olarak ilan edildiğini, bunun da çok önemli olduğunu vurguladı.

Glapsides sulak alanı hakkında bilgi veren Şahali, bu alanın mutlak korunması gereken alan olarak teyit edildiğini söyledi.

26 Haziran 2015 yılında Gazimağusa Belediyesi’nin bölge ile hazırladığı proje hakkında da bilgi verdi.

Çevre Koruma Dairesi’nin misyonunu korumadığını savunan Şahali, Gazimağusa Belediyesi’nin gerçek niyetini gizleyerek, Çevre Dairesi’ne müracaatta bulunduğunu ve projeye başlandığını belirterek, Glapsiedes göletinin risk altında bulunduğunu söyledi.

Şahali, Turizm ve Çevre Bakanı Fikri Ataoğlu'na “Glapsides göletinin kalbine saplanan bıçak çıkarılacak mı? Bıçağın yarası iyileştirilecek mi? Önümüzdeki yıl iyileştirilecek mi?” sorularını sordu.

ATAOĞLU: “ÖNEMLİ BİR BÖLGE”

Turizm ve Çevre Bakanı Fikri Ataoğlu da konuşmasında, Glapsides bölgesi bitki ve kuş türlerinin de barındırıldığı önemli bir bölge olduğunu belirtti.

Bölgeyi geçmişe taşıyacak önemli bir proje sunulduğunu kaydeden Ataoğlu, gerekli çalışmaların yapılacağını söyledi.

Yeniden söz alan CTP Milletvekili Erkut Şahali, mevcut uygulamanın sulak alanın çok önemli bir noktasını bloke ettiğini söyledi.

Beton uygulama yapılan alanların bölgenin geleceğini tehdit ettiğini belirten Şahali, işin kolayına kaçılarak yapılan ve devletten gerçek bilgiler saklanarak yapılan projenin iyi niyetli olmadığını kaydetti.

Şahali, bölgedeki tahribatın ne olacağı yönündeki soruya karlılık yanıtı bakandan alamadıklarını belirtti.

T.A.K.

Bu haber toplam 1388 defa okunmuştur
Dikkat Düzeltme... 54 Numaralı Haberi Yeniden Düzenleyip, Yayınlıyoruz Haberi

YORUMLAR
Bu Habere Yorum Yapılmamış.
DİĞER HABER BAŞLIKLARI
KIBRIS GÜNDEMİ
Tüm Hakları Saklıdır © 2008 - 2021 | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Mail : | Yazılım: Doğru Ajans